English | Turkish | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine akmak |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine dökülmek |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine gelmek |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) akmak |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) dökülmek |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine akıtmak |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) üzerine dökmek |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) akıtmak |
Phrasals | pour out on (someone or something) v. | (birine/bir şeye) dökmek |